bursa escort bayan beylikdüzü escort meyve sipariÅŸi istanbul escort istanbul escort mersin escort bayan escort kayseri bursa escort bursa escort Ayla ve Kore Savaþý.

Facesmile - vBulletin

banner
Facesmile.Org'a Reklam Vererek Daha Fazla Müþteriye Ulaþýn


SÝTEMÝZDE REKLAMLARINIZ YAYINLANIR AYLIK ÇOK UCUZ FÝYATLARLA BANNERÝNÝZÝ VEREBÝLÝRSÝNÝZ.faceanalitik@gmail.com

    reklam
Toplam 2 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 2 arasi kadar sonuc gösteriliyor
  1. #1
    Ne Mutlu Türküm Diyene Düþünür - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    24 Ocak 2017
    Mesajlar
    5,449
    Konular
    4238
    Ettiði Teþekkür
    647
    478 mesaja 577 teþekkür aldý
    Tecrübe Puaný
    10




    Arkadaþlarýnla Paylaþ

    111 Ayla ve Kore Savaþý.


    Ayla ve Kore Savaþý.



    25 Haziran 1950’de, Kuzey Kore, Güney’e saldýrdýðýnda; üç yýl sürecek bu savaþýn üç milyon insanýn hayatýna mal olacaðýný kimse bilmiyordu. Birleþmiþ Milletler’in yardým çaðrýsýyla Türkiye, Kore’ye 17 Ekim 1950’de General Tahsin Yazýcý komutasýnda 5090 kiþilik bir tugay gönderdi. Tugaydaki askerlerden biri de Astsubay Süleyman Dilbirliði’ydi. Annesi-babasý öldürülmüþ Koreli bir kýz çocuðunu ölümden kurtardý, çocuða 15 ay boyunca kendi çocuðu gibi baktý. Savaþ bitip de Türkiye’ye dönünce, Ayla adýný verdiði kýzýndan bir daha haber alamadý. Ta ki 60 sene geçene kadar... Süleyman Astsubay ve Koreli kýzý Ayla’nýn hikâyesi, þu an bir sinema filmine uyarlanýyor. Süleyman Astsubay’ý, bu vesileyle ziyaret ettik...

    Sene 1950... Kore’de havanýn eksi 35 dereceyi bulduðu, kýþ mevsiminin belki de en soðuk günü... Yere oturmuþ dört-beþ yaþlarýnda bir kýz çocuðu, feryat edercesine aðlýyor. Yanýnda, yakýnýnda kimseler yok. Üstü baþý periþan, her yeri buz kesmiþ.


    Astsubay Süleyman Dilbirliði, Birleþmiþ Milletler ordusunun komutasý altýnda, Kore Savaþý’na katýlmýþ Türk tugayýndaydý. Yanýnda iki askerle yürürken gördüðü bu çocuðu, hiç düþünmeden kucaklayýp birliðine götürdü.
    Bu, henüz 25 yaþýnda olan Dilbirliði’nin hayatýndaki ilk dönüm noktasý deðildi. Asker olmak gibi bir niyeti hiç yoktu. Zamanýný boþa geçirmek istememiþti ve kendini orduda bulmuþtu. Ýlk görev yeri, memleketi Kahramanmaraþ’tý; sonra Ýskenderun’a geçti.


    “Benim bölük kumandaným çok iyi bir insandý. Çalýþýrken ‘komutan’, mesai bittikten sonra da ‘abi’ derdim.” Ýþte, o ‘çok sevdiðim’ diye anlattýðý komutaný, Dilbirliði’ne, Kore’ye gitmenin gerekliliðinden bahsetti bir gün. Kore ikiye bölünmüþ, güneyde Demokratik Kore, kuzeyde Komünist Kore Halk Cumhuriyeti kurulmuþtu. Türkiye, askeri yardýmda bulunan ülkelerden biri olacaktý.
    Komutanýnýn “Gel, beraber gidelim” önerisini biraz düþünmek istedi ama düþünecek bir þey de yoktu. Elbette, onunla beraber gidecekti.






    AY GÝBÝ YÜZÜ VARDI ÝSMÝ AYLA OLDU16 Ekim 1950’de Kore topraklarýna ayak bastýðýnda, bir ömür sürecek bir kalp aðrýsý yaþayacaðýný bilmiyordu. Bulduðu kýz çocuðu, yanýndan ayrýlmýyordu. Birliðine getirdiðinde, ilk iþ, onu güzelce yýkamýþtý, saçlarý bit doluydu, kýsacýk kesmiþti. Güzel bir yatak hazýrlamýþ, onu sýcak tutacak kýyafetler, ayakkabýlar satýn almýþ; bir güzel giydirmiþti. Annesi-babasý öldürülmüþ bu çocuðun adý, Kim Eunja’ydý. Adýný telaffuz etmek sadece ona deðil, tüm askerlere zor geldi. Yusyuvarlak, ay gibi bir yüzü vardý ya, adýný Ayla koydu.
    Kýsa sürede Ayla askerlere, askerler Ayla’ya alýþtý. Birlikte oyunlar oynuyor, onlarý güldürmeye bile çalýþýyordu. Türkçe de öðrendi. Üstelik artýk Dilbirliði’ni babasý biliyordu. Peki, neden diðerlerini deðil de onu?


    Süleyman Astsubay, bu soruya önce “Bilmem” yanýtýný verdi, ancak birkaç saniye sessiz kaldýktan sonra “Biz birbirimizi çok sevdik” diye
    ekledi. Devamýný kendisinden dinleyelim: “Oraya bizden 15 bin kiþi gitti. Ama bu yaþanan, bana kýsmet oldu. Ben orada o çocuða hep sarýlýrdým, hep öperdim. O da bana nasýl sarýlýrdý, nasýl severdi. Ama iþte sonra... Ayrýlmamýz gerekti.”








    Birlikler, Kore’de bir sene kaldý ve onlar dönerken, yeni bir birlik Kore’ye doðru yola çýktý. Süleyman Astsubay için de dönüþ vakti gelmiþti.
    AÐLAYARAK AYRILDILAR
    Ayla’yý Türkiye’ye getirmeyi düþündü ama yasalar izin vermiyordu. “Arkanýzdan aðladý mý” diye sorduðumda, “Çok aðlýyordu, çok. Öyle çok aðlýyordu” dedi Süleyman Bey.
    Kendisi de Türkiye’ye döndükten sonra uzun süre gözyaþý döktü, Ayla’yý rüyalarýnda gördü. Ayla ise, Türk askerlerinin Suwan kentinde açtýðý Ankara Okulu’na yerleþtirildi. Daha sonra Güney Kore Eðitim Bakanlýðý’na devredilen bu okula kaydý yapýlýrken, küçük kýz adýný soran müdüre Kim Eunja deðil, “Ayla” dedi. Müdür “Bizde öyle isim olmaz” deyince de “Ama ben Türk’üm” yanýtýný verdi.


    Ve araya, koca bir 60 yýl girdi. Baba-kýz, birbirinden haber alamaz oldu. Ayla çok denedi ama babasýna dair bir iz bulamadý...
    Süleyman Astsubay, Kore Savaþý’nýn 60. yýlý anýsýna Kore Baþkonsolosluðu’nda düzenlenen bir resepsiyona katýldý. Tüm gaziler anýlarýný paylaþýyorlardý. O da Ayla’dan bahsetti, uzun uzun onu anlattý. Konu, Koreli yetkililerin ilgisini çekmiþti, Ayla’nýn fotoðraflarýný görmek istediler.


    BÝR FOTOÐRAFLA CANLANAN ANILAR
    Hemen Kore’deki Ankara Okulu’ndan mezun olanlarýn kayýtlarý incelendi. Uzun bir uðraþ sonucu, Ayla bulundu. Evlenmiþ, bir oðlu, bir kýzý hatta iki de torunu olmuþtu. Eþini uzun süre önce kaybetmiþti ve bir anaokulunda temizlik iþçiliði yapýyordu. Koreli muhabirler, onunla evinde buluþtu, savaþ sýrasýnda çekilmiþ fotoðraflarýný gösterdiler.
    “Bu ben miyim” dedi, þaþýrdý Ayla. Süleyman Astsubay’ý yanaðýndan öptüðü kareyi gördüðü an aðlamaya baþladý: “Hep özlediðim bu adamý fotoðraflarda görmek kahrediyor.” Fotoðraflara baktýkça anýlar geri geldi. Gazetecilere Süleyman Astsubay’ýn onu diðer eþyalarýyla beraber yanýnda götürmek istediðini anlattý.




    Süleyman Dilbirliði ile Ayla, 60 yýl sonra 2010’da Güney Kore’de buluþtu. 2012’de Ayla Türkiye’ye geldi.
    60 YIL SONRA ÝLK BULUÞMA
    Süleyman-Demet Dilbirliði çifti ile Ayla, 60 yýl sonra Seul’deki Ankara Parký’nda buluþacaktý. Pembe montlu bir kadýn, iki yanýnda torunlarýyla beraber onlara doðru yürüyordu. Birbirlerine bir koþuþlarý, bir sarýlýp aðlayýþlarý var ki, o görüntüyü tarif etmeye yaklaþmak bile mümkün deðil. Sarýlýrken, dünyanýn en aðýr cümlelerini kuruyordu Ayla: “Niye bu kadar uzun sürdü? Neden daha önce gelmedin? Seni çok özledim.”





    Süleyman Astsubay ve kýzý, o andan sonra mektuplaþýr oldular. Ayla, Korece yazdýðý mektuplarý Türkçeye de çevirtip ikisini birden postalýyor ve mektuplarýnda þöyle diyordu: “Ýyi bir babanýn kýzý olmaktan mutluyum. Babam Türk diye kendimle gurur duyuyorum. Her gün resminize bakýyorum ve resminizle konuþuyorum.”Baba-kýz, en son 2012’de, Ayla’nýn Türkiye ziyaretinde yüz yüze görüþtüler. Türkçeyi çoktan unutmuþtu, sadece birden sekize kadar sayabiliyordu.
    Süleyman Astsubay, Ayla’dan en son 2013 yýlýnda mektup aldý. Sonradan öðrendiðine göre, birlikte yaþadýðý oðlunun yanýndan ayrýlmýþ, Ýncheon kentinden de taþýnmýþ. Þu an nerede, bilinmiyor... Her dua ediþinde Ayla için de elini açan Dilbirliði, Ayla’nýn ona ulaþmasýný bekliyor, “Herhalde imkân bulamadý” diyor.
    SAVAÞ HÂLÂ RÜYASINA GÝRÝYOR
    Süleyman Astsubay, þimdi 92 yaþýnda. Hayatý boyunca hep albümler biriktirdi, Ayla’nýn fotoðraflarýna baktý durdu. 1969’da ordudan emekli oldu ama silah sesleri hâlâ kulaðýna geliyor. Ve savaþý hâlâ rüyasýnda görüyor. Ne Kore’ye giderken ne de Güney Kore için savaþýrken korktuðunu anlatýyor. Ve þöyle diyor: “Kýzým için, ben bugün olsa, yine gider savaþýrým.
    UMARIM DÜNYA ÇAPINDA OLUR


    Ayla ile hikâyemizi sinemada izlemek çok hoþuma gider. Umarým dünya çapýnda bir film olur. Çünkü Kore Savaþý’ný ve neden oraya gittiðimizi pek kimse bilmiyor. Amerikalý General (Douglas) MacArthur bize ‘Kuzey Kore’yle yapýlan savaþ cephede bitti’ dedi. Biz de Kunu-ri Boðazý’na çýkýþ yaptýk. O akþam, gayrinizami haldeydik, çünkü bize savaþ bitti dediler, artýk evimize gideceðiz diye düþünüyorduk. Ama iþte o gece... 26 Kasým gecesi, 400 bin Çinli taarruz etti. Ve bunu bize kimse haber vermedi. Orada muhabere ettik. O zaman da korkmadým. Bu film, gelecek nesillere bir belge olur.”
    KORE’DE BÝZE ÇOK ÝYÝ BAKTILAR

    “Ben hep tereyaðýnýn, yoðurdun iyisini yedim, hiç sigara içmedim. Hep saðlýklý beslendim. Ayaklarýmda sorun var ama bu yaþa kadar geldim, çok þükür. Üstelik ben çok kaza geçirdim. 30’lu yaþlarda vapurdan iskeleye atlarken suya düþtüm, vapurla beton arasýnda kaldým. Allah’tan rüzgâr, fýrtýna yoktu; yoksa su beni alýr batýrýrdý. Trenle Kýrþehir’e giderken tren raydan çýktý, toprak üstünde kaydý. Neyse ki yavaþtý. Maraþ’tan Ýstanbul’a ev tutmaya gelirken araba devrildi, altýndan sað çýktým. Allah’ýn verdiði ömür iþte... Sabah kalkarým, madalyalarýmýn olduðu ceketimi giyerim. Gelmiþ geçmiþ hükümetlerin hiçbirisi ne Kýbrýs ne de Kore gazilerine madalya veremedi. Ýnsafsýzlýk. Ama Koreliler bizi çok düþünür. Benim madalyalarým var, onlar verdi. Kore’de bize çok
    iyi baktýlar. Hem yumurta verirlerdi, hem de yumurta tozu. Hindi de yedik. Ama bizim ordumuz öyle fakirdi ki, bir asker iki buçuk sene askerlik yapardý, ayakkabýsýný yamar yamar giyerdi.”




    Bayraklarý Bayrak Yapan Üstündeki Kandýr. Toprak Eðer Uðrunda Ölen Varsa Vatandýr.

  2. #2
    Üye agijiinav - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    03 Mayýs 2017
    Mesajlar
    5
    Konular
    0
    Ettiði Teþekkür
    1
    0 mesaja 0 teþekkür aldý
    Tecrübe Puaný
    0




    Arkadaþlarýnla Paylaþ

    Standart Cevap: Ayla ve Kore Savaþý.

    çok ilginç ve duygusal bir yaþanmýþ öykü

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanýcýlar

Þu anda 1 kullanýcý bu konuyu görüntülüyor. (0 kayýtlý ve 1 misafir)

Bu Konu için Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajýnýzý Deðiþtirme Yetkiniz Yok
  •